T-155 YAVUZ Kamyona Monteli Obüs Sisteminin Teknik Analizi

Güldeniz Suna – Times of Defence Araştırmacısı – 20 Ağustos 2025
İlk çağlardan bu yana farklı devlet çeşitleri meydana gelmiştir. İdeolojisi, yönetim biçimi değişiklik gösteren bu ulusal yapıların ortak amacı sahibi oldukları toprakları korumaktır. Bu amaçla çeşitli teknik ve stratejik hamleler gerçekleştirmiş, gerektiğinde savaş meydanında sahne almışlardır. Halkın refahını ve güvenliğini sağlamak adına bu faaliyetleri gerçekleştirmek devletin varoluşsal görevlerinden biridir. Bu çerçevede oluşturulan savunma politikalarında kara savunmasının yeri her zaman kritik öneme sahiptir.
Sınırlarımızın ötesinde varlık göstermeye çalışan terör örgütleri, uzun yıllar boyunca ülkemizin güvenlik politikalarının temelini oluşturmuştur. Bunun için geliştirilen kara savunma araçları, bu politika anlayışımızı desteklemiş ve sınırlarımızda güvenliği tesis etmemizi sağlamıştır. Bu kara savunma araçlarından biri olan obüs sistemleri, kundağı motorlu ya da çekili seçenekleriyle ve maliyet bakımından avantajıyla düşman unsurları daimi ateş hattında tutarak caydırıcı üstünlük sağlamaktadır. 2017 yılında MKE tarafından geliştirilen ve envantere dâhil edilen T-155 YAVUZ Kamyona Monteli Obüs Sistemi, ilk günden bu yana sahada aktif rol oynayarak kara müdafaamızın vazgeçilmez oyuncularından biri hâline gelmiştir.

Modernizasyon Süreci ve Genel Özellikleri
Çekili obüs sistemi Panter’in 6×6 araç üzerine monte edilmesiyle ortaya çıkan T-155 YAVUZ, NATO standartlarına uygun 155 mm namlu çapına sahip 52 kalibrelik bir kara savunma aracıdır. 20 ton ağırlık, 10,8 m uzunluk, 4,1 m yükseklik ve 2,6 m genişliğe sahiptir. 480 PS / 353 KW Euro 6 Dizel motor ile asfalt yolda 20 km, arazide ise 14 km hızla mesafe kateden obüs, saatte 90 km hızla 600 km hareket menziline ulaşabilmektedir.
Operasyonel Kabiliyetleri
Elektrikle hareket eden ve elektronik olarak kontrol edilen yarı otomatik mermi yükleme özelliğine sahiptir. Normal (4-6 atım/dk), darbeli (3 atım/15 sn) ve sürekli (2 atım/dk) atım hızları mevcuttur. M107 (HE) mühimmatıyla 18 km, M549A1 (HE) mühimmatıyla 30 km ve MOD274 mühimmatıyla 40 km’ye varan atış menzili bulunmaktadır. Sistemin atışa hazırlanması 1 dk, atışı tamamlayıp mevzi değiştirmesi ise azami 2 dk sürmektedir. Aynı zamanda çeşitli yükseliş açıları ve sevk barut modelleriyle aynı hedefi aynı anda 3 farklı mühimmatla vurabilmektedir. Sistem, ikincil silah olarak 12,7 mm makineli tüfek kullanmakta olup nükleer, biyolojik, kimyasal (NBC) koruma sistemi, 7,62×51 mm (M80) mühimmatı ve anti-personel mayın koruma sistemlerine sahiptir. 1 m suda gidebilme mesafesi, 0,45 m çukur geçme yüksekliği ve %45 dik eğimde gidebilme özellikleriyle operasyonlarda aktif rol oynamaktadır.

Sonuç Yerine: Algıları Yıkmak ve Makus Talihi Değiştirmek
Türkler tarih sahnesine çıktığı ilk zamanlardan bu yana gittikleri coğrafyalarda barışın ve adaletin yılmaz savunucusu olarak iz bırakmıştır. Savaşçı kimliğini mazluma merhamet, zalime gazap ilkesiyle yoğurmuş; böylece “Türk beklenendir” anlayışının doğmasına vesile olmuştur. Geldiğimiz çağda bu düstur sürdürülmeye devam etmektedir. Gittiği her yerde Türk adını hakkıyla taşıyan askerlerimiz ülkemizi temsil etmektedir.
Askerlerimizin operasyonel faaliyetlerini kolaylaştırmak amacıyla icra edilen savunma sanayii çalışmaları; ilk anlardan itibaren engelleme, algı operasyonlarına maruz kalmıştır. Yapılamaz, yapılsa da diğer ülkelerin teknolojisini yakalayamaz gibi manipülasyonlarla Türk mühendislerimizin önü kesilmeye çalışılmıştır. Bunun gibi safsatalarla milletimizi yetersiz hissettirmeye uğraşanlar, batı karşısında eziklik psikolojisine giren aşağılık kompleksli şahıslardır. Ancak yerleştirmeye çalıştıkları algı başarısız olmuş, ülkemiz savunma sanayiinde ciddi atılımlar yaparak başarı skalasında ilk sıralara yükselmiştir. Hatta kendi ürettiğini kullanmakla kalmayıp dost ve kardeş ülkelere de ihraç ederek küresel dengeleri değiştirmiştir.
Geliştirilen ürünlerden birisi olan T-155 YAVUZ, ele alınan özellikleriyle sahada aktif rol oynamaktadır. Stratejik etkileri kapsamında ise;
- Sınır ötesi harekâtlarda yüksek hızla uzun mesafe katedebilir.
- Paletli kundağı motorlu sistemlere kıyasla az maliyetlidir ve düşük seviyede bakım gerektirir. Böylece ekonomik avantaj sağlar.
- Vur-kaç taktiğiyle düşman hedeflere karşı stratejik üstünlük sağlar.
- Mobilite özelliğiyle hareketli hedefleri kesintisiz ateş hattında tutmaktadır.
- ASELSAN tarafından geliştirilen kontrol sistemleriyle entegre edilen araç, radar ve İHA’larla koordineli çalışmaktadır.
Milli sistemlerle entegrasyonu, uzun menzilli ve sürekli ateş gücü, mobil ve esnek yapısıyla sınır bölgelerinde ciddi oranda caydırıcı güç sağlayan T-155 YAVUZ, Türkiye’nin savunma sanayiisine bir yıldız daha ekleyerek makus talihin değiştiğini göstermiştir.
