Kara Harekâtının Değişen Yapısında Operatif ve Taktik Kullanıma Hazır Bir Tank: ALTAY

Doç. Dr. Abdullah Cüneyt KÜSMEZ – 18 Aralık 2025
Birinci Dünya Harbi’nde Batı Cephesi’nde muharebelerin daha harbin başında duraksaması, Fransız ve Alman ordularının cepheyi karşılıklı olarak birçok kez denemesine rağmen yaramaması sonucu, kesin neticeye etki etmeyen el değiştirmeler dışında kara harekâtı istenilen maksada uygun gelişmemiş ve cephe statik bir hâl almıştır. Muharebe sahasındaki harekâtın temposunu piyadeye bağımlı kılan ataletten kurtulmak için yapılan araştırmalar 1916 yılı Ağustos’unda sonuç vermiş ve ilk tank, Somme Muharebesi’nde zırh koruması sayesinde mevzi muharebelerinde önemli bir katkı sağlamıştır. Bununla birlikte tankın etkili kullanımı ilk kez İkinci Dünya Harbi’nde Almanlar tarafından Yıldırım Harbi (Blitzkrieg) adı verilen operatif bir uygulama ile görülmüştür. Artık tanklar, zırhlı ve mekanize birlikler genel teşkilatı içinde harekâtın sürat, kütle halinde ateş ve alan kontrolü görevlerini yerine getiren vazgeçilmez birer kuvvet çarpanı olmuştur.
1916’dan 2025’e kadar geçen yüz yılı aşkın sürede tank muharebelerin vazgeçilmez zırhlı silahı olmuştur. Ancak son on yılda muharebenin yerini alan çatışmalar ve üstelik sevk-idare yetersizliği de eklenince savaşın yeni dinamiklerini ortaya çıkarmış ve orduların temastan kaçınma refleksi zırhlı birlikleri ateş hattından uzaklaştırmıştır. Nitekim Azerbaycan-Ermenistan Savaşı (27 Eylül 2020), Rusya-Ukrayna Savaşı (24 Şubat 2022), ve Filistin-İsrail Savaşı (7 Ekim 2023)’nda zırhlı araçların ağır zayiat vermesi tankların artık görevini tamamladığı yönünde eleştirilerin çıkmasına neden olmuş hâlbuki tankların yetersizliğinden değil “zırhlı-mekanize birliklerin kötü sevk ve idaresi” ile Ukrayna ve Azerbaycan orduları ile HAMAS’ın “tanklara karşı geliştirdiği yeni taktik savunma yetenekleri” göz ardı edilmiştir.
Tanklar, hibrit harekât ortamı adı verilen karışık yapıdaki harekât alanlarında, geliştirilmekte olan yeni operatif ve taktik doktrinler ile görevini sürdürmeye devam edecektir. Yeni doktrine doğru icra edeceği görevler tanklara olan ihtiyacın devam edeceğini göstermektedir. Bu görevler bilinen görevlere ilave olarak kritik bölge kontrolü ve emniyeti, hareketli ateş toplaması, kuvvet yığınak ve intikal koruması, yakın hava savunmasına destek görevleridir. Tanklar bu görevleri diğer sınıflar ile işbirliği halinde yapabilecek kabiliyettedir. Nitekim artık piyade-tank işbirliği yerini siha-tank ve özel kuvvet-tank işbirliğine bırakmıştır. Teknolojik gelişmeler tanklara bu yeni görevleri yapabilecek yeteneğe getirmiştir.
Altay tankı da yeni görevlere sahip olduğu teknolojik yetenekleri ile hazırdır. Diğer ana muharebe tankları ile aynı taktik ve operatif özellikleri taşımaktadır. BMC bünyesinde kurulan BMC Tank ve Yeni Nesil Araçlar Genel Müdürlüğü, başta ALTAY Ana Muharebe Tankı olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetleri’nin farklı ihtiyaçlarını karşılayacak olan yeni nesil taktik tekerlekli ve paletli araçların üretimi üzerine faaliyet göstermektedir. Günümüzün ve geleceğin muharebe koşullarına cevap verme vizyonuyla geliştirilen ALTAY Ana Muharebe Tankı üretim programının, 9 Kasım 2018 tarihinde Savunma Sanayii Başkanlığı ve BMC arasında imzalanan seri üretim sözleşmesiyle temelleri atılmıştır. Program kapsamındaki ana yüklenici rolünü üstlenen BMC, sözleşme kapsamında 250 adet ALTAY Ana Muharebe Tankını üreterek Türk Silahlı Kuvvetleri’ne teslim edecektir. Proje kapsamında büyük çoğunluğu yerli olan 200’ye yakın alt yüklenici görev almaktadır.
23 Nisan 2023 tarihi itibarıyla program doğrultusunda iki Altay Tankı üretilmiş ve testler için Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edilmiştir. 2026’dan itibaren yerli sistemine geçmeden önceki ilk 85 tank, Güney Koreli motor ve şanzımanla donatılacak, kademeli olarak Türk ordusundaki eskiyen Leopard ve M60 tanklarının yerini alacak ve 2030’a kadar 250 tankın teslimi yapılarak ülkenin zırhlı kuvvetlerinin bel kemiğini oluşturacaktır. Altay Tankı teknik ve taktik önemli özelliklere sahiptir.
Silah Sistemleri:
MKE tarafından üretilen 3000 m menzile sahip 120 mm top kullanılmaktadır. Ana silahın yanında yakın hedeflere karşı MKE imali 7.62 mm makineli tüfek ile 12.7 mm SARP uçaksavar silahı montelidir. Yeni ve modern teknolojiye sahip Atış Kontrol Sistemi ile kullanıcısına yüksek ilk atımda vuruş imkânı sağlamaktadır.
Güç Grubu ve Hareket Kabiliyeti
Halen motor Güney Koreli HD Hyundai Infracore firmasından transmisyon sistemi ise SNT Dynamics firması tarafından tedarik edilse de BMC Power tarafından geliştirilen BATU motoru ve UTKU transmisyon sistemi seri üretim için son aşamasına gelinmiştir. Ayrıca sınıfındaki tüm tankların üstün hareket kabiliyeti özelliklerine ek olarak, sahip olduğu hidropnömatik süspansiyon sistemi sayesinde otomatik palet ayarı ve seviyelendirme yapabilmektedir.
Zırh ve Koruma Sistemleri
Bor-karbür zırh sisteminin sahip olduğu modüler zırh paketi ROKETSAN tarafından geliştirilmiştir. Gelişmiş alt sistemler ve teknolojik yapısı ile üst düzey reaktif ve kompozit bileşenlerden oluşan bir koruma sağlamaktadır. Çoklu vuruşa karşı dayanıklı, en uygun gövde zırh konfigürasyonuna sahip bir zırh sistemi geliştirilmiş ve tanksavar silah sistemlerine karşı etkin koruma sağlaması amaçlanmıştır. ASELSAN tarafından geliştirilen tamamen yerli ve milli Akkor Aktif Koruma Sistemi, LİAS-100 Tank Lazer Uyarı Sistemi ve Örümcek Yakın Mesafe Gözetleme Sistemi Altay Tankına monte edilmiştir.
Elektronik Sistemler
ASELSAN tarafından geliştirilen Volkan II Atış Kontrol Sistemi, Nidgab Nişancı İkinci Derece Görerek Atış Birimi, Kartalgözü-200 Komutan ve Nişancı Periskop Sistemi ile ATS-70 E/O Nişangâhı ve iç haberleşme sistemleri mevcuttur. Tank iç muhaberesini sağlamak için ANS-420K Ataletsel Navigasyon Sistemi ve Gören-200 Sürücü Görüş Sistemi geliştirilmiştir. Tank Komuta Kontrol Bilgi Sistemi vasıtası ile mürettebatına diğer alt sistemlerden elde edilen bilgileri işleyerek araç hakkında gerekli bilgileri zamanında sağlayabilmektedir. Diğer tanklar ve daha üst seviyedeki komuta kontrol unsurları ile kesintisiz veri alışverişinde bulunurken, TSK’nın kullandığı diğer komuta kontrol sistemleri ile de uyumlu olarak çalışabilmektedir. Hava savunma sistemi Çelik Kubbe ve Siper silah sistemleri ile de irtibatı sağlanmıştır.
ALTAY Tankı bu haliyle günümüz Ana Muharebe Tankı özelliklerinin tamamını taşımaktadır. Dünyada ABD, Rusya, İngiltere, Almanya, Fransa, Çin ve Güney Kore tarafından üretilen tanklarla aynı ve hatta bazı özellikleri ile üstündür. Altay Tankı yeniçağın hibrit harekât ortamına da yeni doktriner planlamaları ile hazırdır. Üretimi ve desteklenen alt sistemleri ile yerli ve milli bir gurur kaynağıdır. Bu durum, Türkiye’nin milli savunma yeteneklerinin güçlendirilmesi açısından önemli bir neticedir.





