1️⃣ Son günlerde çalkantılı günler geçiren İran, su krizi ve uluslararası yaptırım tehditleriyle karşı karşıya. Fransa, Almanya ve İngiltere tarafından müzakere masasına oturmaya zorlanan İran, eğer Ağustos sonuna kadar diplomatik bir adım atmazsa, 2015 nükleer anlaşması kapsamındaki snapback (geri dönüş) mekanizmasıyla muhattap olacak.
2️⃣ BM Güvenlik Konseyi’nin 2006-2010 yılları arasında İran’ın gerçekleştirdiği nükleer faaliyetleri gerekçe göstererek uyguladığı yaptırım listesi, 2015 yılındaki nükleer anlaşmasına dahil edilmişti. Geri dönüş olarak adlandırılan bu mekanizmayla yaptırımlar yeniden yürürlüğe girebiliyor. Daimi üyelerin veto hakkının bulunmaması sebebiyle İran, Çin ve Rusya’nın korumasından yararlanamayarak savunmasız bir durumda bırakılıyor.
3️⃣ Geri dönüş mekanizması faaliyete alınırsa geçmişte İran’a yönelik uygulanan tüm yaptırımlar geri dönecek. Bu yaptırımlar arasında tam silah ambargosu, uranyum zenginleştirmenin yasaklanması, balistik füze deneme yasağı, füze teknolojisinde yardım transferinin yasaklanması gibi başlıklar yer alıyor.
4️⃣ Su sıkıntısıyla da boğuşan İran, sorunu çözmek için rejim değişikliği talep eden İsrail Başbakanı Netanyahu’ya tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan yaptığı açıklamada “İran halkını önemsediklerini iddia edenler, önce Gazze’deki zor duruma ve savunmasız halkına bakmalılar. Bu tür iğrenç insanların insani yardım talepleri, halkla alay etmekten başka bir şey değil.” ifadelerini kullandı.
5️⃣ Çaresiz durumda olan İran hükümetine yönelik ciddi eleştiriler mevcut. Hem su hem de nükleer görüşmeler konusunda çaresiz olduğunu halka açıkça dile getiren Cumhurbaşkanı’na İran’ın imajını zedelediği iddiasıyla suçlamalar yöneltiliyor. Bu iddialara cevap ise yine Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’dan geldi: Sorunları açıkça konuşmanın halka saygı duymak anlamına geldiğini, çözümün sorunu gizlemekle değil kabullenmekle başladığını belirtti. İran’ın önümüzdeki günlerde nasıl adımlar atacağı merakla takip ediliyor.
